Küresel salgın dönemini evlerinde geçiren kullanıcıların sosyal medya platformlarında normalden çok daha fazla vakit geçirdikleri saptandı. Yapılan paylaşımlar ve bu paylaşımlara olan etkileşim ciddi oranda artış gösterdi. Bu artışın olumlu etkilerinin yanında olumsuz etkilerinin de olduğunu söylemeliyim zira sosyal medyada Covid-19’a dair bilgi kirliliği en üst düzeye ulaşmış durumda. Teknoloji çağı bilgiye ulaşma açısından sağladığı hız konusunda avantajlı olsa da internete yüklenen her bilginin kontrol edilememesi ve dileyen herkesin içerik oluşturmasına imkan sağlanması açısından yüksek oranda dezavantajı da beraberinde getiriyor. Bu sıkıntılardan biri yalan veya teyit edilmemiş bilgilerin doğru bilgilerden daha büyük bir hızla yayılmasıdır.
Virüs sebebiyle evlerinden çıkamayan insanlar neler olup bittiğini merak ediyorlar ve doğal olarak bilgiyi en kısa yoldan hızlı bir şekilde almak istiyorlar. Başta Twitter olmak üzere sosyal medya platformlarına başvuruyorlar ama edinilen her bilgi doğru olmayabiliyor. İnsanlar en doğru ve güncel bilgiyi yetkililer tarafından almalı ve sosyal medyada dolaşan ve insanları endişeye sürükleyen her habere inanmamalıdır. Bir bilginin doğruluğu teyit edilmeden itibar edilmemeli ve asla yayılmamalıdır. Paylaşımlardaki bilgilerin doğruluğunu teyit etmek için ise kamu kuruluşlarının kurumsal web siteleri ve yetkili isimlerin sosyal medya hesaplarına bakılmalıdır.

Sosyal Medya Derneği Başkanı Said Ercan, bu dönemde sosyal medyada bilgi kirliliğinin arttığını ve çok fazla sahte ve bot hesaplar olduğunu vurguladı.
Said Ercan, Twitter için resmi kurum ve kişilerde onaylanmış hesap (mavi tık) olup olmamasına bakılması gerektiğini belirterek, “Paylaşılan bilginin resmi bir hesapta olup olmadığına bakılmalı. Twitter’da takipçi sayısı düşükse, resmi hesap değildir. Hesap yeni açılmışsa genelde bottur. Instagram’da etkileşime bakılmalı. Etkileşim düşükse ‘parodi (ünlü kişileri taklit eden)’ hesap yazıyorsa gerçek değildir. Kendi resmini kullanmıyorsa, ismi açık değilse, bir karakterse gerçek olmayabilir” bilgisini verdi.
Said Ercan, Whatsapp’tan gelen ses kayıtlarının ve haber metinlerinin kaynağının muhakkak sorulması gerektiğini de dile getirerek, gruplarda gelen mesajların güvenilir kaynaklardan gelip gelmediğine dikkat edilmesini, referans hesaplara bakılmasını, geleneksel medya kaynaklarından paylaşımların dikkate alınmasını önerdi.